Yayın
Ürün Resmi
11500.00 TL
Köşe Yazarları Galip Gürel'in ödülünü yazdılar
 New York Üniversitesi tarafından iki senede bir dünyanın en iyi estetik diş hekimlerine verilen “The Smigel” ödülü ilk kez bir Türk diş hekimine, Galip Gürel’e verildi. Galip Gürel’in aldığı bu önemli ödül Türk basınında da büyük yankı uyandırdı. Dört önemli köşe yazarı, köşelerinde Galip Gürel’in uluslararası başarısına yer verdiler. Fatih Altaylı, Haber Türk Gazete’de, Meral Türk Milliyet’te, Reha Muhtar Gazete Vatan’da, Hıncal Uluç Sabah’ta, Galip Gürel’in başarısını okurlarına duyurdular. İşte köşe yazarlarının Galip Gürel ile ilgili yazıları:
27.10.2014
New York Üniversitesi tarafından iki senede bir dünyanın en iyi estetik diş hekimlerine verilen “The Smigel” ödülü ilk kez bir Türk diş hekimine, Galip Gürel’e verildi. Galip Gürel’in aldığı bu önemli ödül Türk basınında da büyük yankı uyandırdı. Dört önemli köşe yazarı, köşelerinde Galip Gürel’in uluslararası başarısına yer verdiler. Fatih Altaylı, Haber Türk Gazete’de, Meral Türk Milliyet’te, Reha Muhtar Gazete Vatan’da, Hıncal Uluç Sabah’ta, Galip Gürel’in başarısını okurlarına duyurdular. İşte köşe yazarlarının Galip Gürel ile ilgili yazıları:


Fatih ALTAYLI / HT GAZETE
Türkiye’de güzel şeyler olmuyor, biliyoruz. Ama hiç olmuyor da değil. Işte Türkiye’nin, bir Türk’ün başardığı güzel bir işin öyküsü.

Galip Gürel adını hiç duydunuz mu bilmiyorum. Benim 30 yıllık arkadaşım, dostumdur. Tanıştığımızda İstanbul Yüzme İhtisas su topu takımının oyuncusu, su topu milli takımımızın kaptanıydı. 1980’lerde o zamanlar dünyanın en heyecanlı outdoor aktivitelerinden biri olan Camel Trophy’ye katılmış ve Ali Deveci ile birlikte Dünya Şampiyonu olmuşlardı.
Tüm bunlar olurken, kimse Galip’in aslında müthiş bir diş hekimi olduğunu bilmiyordu. Sporcu yönüyle tanınıyordu. Aradan yıllar geçti. Baba mesleği diş hekimliğinde Galip Gürel bir dünya markası oldu. Yaptığı icatlarla, geliştirdiği tekniklerle dünyanın her yerinden davetler alan, Amerikan üniversitelerinde konuk profesör olarak ağırlanan bir doktor oldu. Ve önceki gün New York Üniversitesi tarafından iki senede bir dünyanın en iyi estetik diş hekimlerine verilen “The Smigel” ödülü ilk kez bir Türk diş hekimine, Galip Gürel’e verildi.
Bir Türk’ün, bir yurttaşımızın kendi alanında “en iyi” olması çok da alışık olduğumuz bir şey değil. Üstelik de Galip gibi asla ön plana çıkmayı sevmeyen, sosyete dişçisi olarak tanıtılmasına rağmen aslında ciddi bir bilim adamı olan ve pek çok yoksul hastayı tedavi eden birinin bu ödülü sessiz sedasız alması daha da güzel. Galip’in bu büyük başarıyı dahi duyurmaya utanacağını bildiğim için bunu yazmak istedim.
Türk bilim adamlarına ödül
Galip Gürel törende yaptığı konuşmada, “Dünyanın son yıllarda geçtiği kaotik süreçte, bu ortamın düzelmesi için sevgiye ve eğitime her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki tüm bireyler yaptıkları işin en iyisini yapmaya çabalamalı ve bunu evrenselleştirmeli. Ben de bu konuda çok sevdiğim ülkem Türkiye adına kendi konum olan diş hekimliğinde böylesi bir misyonu gerçekleştirdiğime inanıyorum. En azından yaptığımız işi dünya standartlarında kabul görecek seviyelere çıkarmayı ve bu sayede ülkem Türkiye’nin adını dünyaya duyurmayı başarabiliyoruz, ne mutlu bizlere” dedi.
Aslında yapmamız gereken bu. Herkes kendi alanında dünya çapında olmaya çalışmalı. Olamasa bile kendinden sonrakilerin yolunu açar.



Meral Tamer / Milliyet
Galip Gürel, uzun yıllardır benim diş doktorum. Taa 1996’da dünyada bile henüz böyle bir uygulama yokken çok istedim diye üst öndişlerime yapay dişeti yapmıştı. Piyore nedeniyle dişetlerim çekildiği için araları boş kalan öndişlerime yıllarca her sabah, tam dişetimin rengindeki o tüy gibi hafif takma dişetini taktım...
Gürel müthiş yaratıcıdır, ilaveten her zaman çok güler yüzlü ve hayata hep olumlu bakan bir kişiliğe sahiptir. Önceki gün Newyork Üniversitesi’nce dünyadaki en iyi estetik diş hekimine verilen The Smigel ödülünün sahibi olmuş. 2 yılda bir verilen ödülü alan ilk Türk.
Sevgi ve eğitim
Galip, ödül töreninde yaptığı konuşmada, “dünyanın son yıllarda geçtiği kaotik süreçte, bu ortamın düzelmesi için sevgiye ve eğitime her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Dünyadaki tüm bireyler, yaptıkları işin en iyisini yapmaya çabalamalı ve bunu evrenselleştirmeli. Ben, çok sevdiğim ülkem Türkiye adına kendi konum olan diş hekimliğinde böylesi bir misyonu gerçekleştirdiğime inanıyorum” demiş.
Yaptığımız işi dünya standartlarında kabul görecek seviyelere çıkarmak... Günümüzde bu çok hayati! Ancak Galip Gürel bunun pratiğini gençliğinden beri yapıyor. Tek bir örnek: 1988’de Ali Deveci ile birlikte katıldığı Camel Trophy’de Dünya Ralli Şampiyonu’nu olmuştu...




Reha Muhtar / Gazete Vatan
-“Biraz önce bir Türk olarak Newyork’ta yaşadığım gururu seninle paylaşmak istedim...” diyor ilkokul arkadaşım ünlü diş hekimi Galip Gürel...
Amerika’dan gece attığı maili dün sabah 07 sularında görüyorum...
İki yanımda iki çocuğum Kolej kıyafetlerini giymiş, yatakta uyukluyorlar...
Servisin gelmesini bekliyorlar...
-“Dün akşam Newyork Üniversitesi tarafından yılın dünyadaki en iyi estetik diş hekimine verilen ‘The Smigel Award’u almaya layık görüldüm...
Bu ödülü bir Türk olarak almanın gururunu yaşıyorum...” diyor Galip...
***
İlkokulda Kolej’de benden bir sınıf üstteydi Galip...
Beraber ilkokul bahçesinde oynadığımız futbol geliyor şimdi gözlerimin önüne...
Lacivert-kırmızı Kolej renklerinin, gri ve beyazla bütünleşmesinden oluşan Kolej kıyafetlerimizle, ilkokul bahçesinde “çocuklar gibi şendik...”
Gözümün önünde enstantaneler olarak o anlar...
Aynı Galip; şimdi dünyanın en iyi estetik diş hekimi ödülünü Newyork Üniversitesi’nde alıyor...
-“Dünyadaki tüm bireyler, yaptıkları işin en iyisini yapmaya çabalamalı ve bunu evrenselleştirmeli... Ben bu konuda çok sevdiğim ülkem Türkiye adına kendi konum olan diş hekimliğinde böylesi bir misyonu gerçekleştirdiğime inanıyorum...” diyor...
***
Sabahın 07’sinde Galip’le benim gibi lacivert-beyaz-gri-kırmızı Kolej kıyafeti giyip, okula gitmeye hazırlanan ilkokul birinci sınıftaki çocuklarıma bakıyorum...
Melekler gibi uyuyorlar...
Bir gün onlar da büyüyecek ve yaptıkları işlerde, dünyanın en iyisi olmaya çalışacaklar...
Böylesi bir kültürel genetikten yetiştiklerinin farkındayım...
Biliyorum ki Kolej;
Sadece Türkiye’de değil...
Amerika’da, Avrupa’da en başarılılar listesine girecek bir Türkiye’li olmanın kültürel kodlarını şırıngalıyor...
Geçen yıl Los Angeles Dolby Theater’da; çocuklara “Bu tiyatroda Akademi Oscar’larının verildiğini” söylüyordum...
Onları evde, Newyork School of Performing Arts’ın (Uygulamalı Sanatlar Okulu) Manhatten 46. caddedeki merkezinin önünde Fame filminin unutulmaz müziği eşliğinde lise öğrencilerinin dans gösterisini izleterek büyütüyordum...
Beşbuçuk yaşındaki oğlumu Los Angeles Lakers’ın maçlarını yaptığı Staples Center’ın önünden geçiriyor; “basketbolun dünya standartlarında bu salonlarda oynandığını” belirtiyordum...
İlerde belki kendisinin de buralarda oynayacağını anlatıyordum...
***
Galip’in ne demek istediğini biliyordum...
O da biliyordu;
Onun için Newyork’ta ödülü aldığı dakikalarda bana oralardan mail atıyordu...
Aramızda birbirimizi anlayan aynı kültürel kodların verdiği gizli bir iletişim vardı sanki...
Saat sabahın 07’siydi...
Bizim elli yıl önce Galip’le yaptığımız gibi, kırmızı lacivert beyaz gri kıyafetleriyle Kolej’e gitmeye hazırlanan çocuklarıma baktım...

İstikbalde bir gün sabahın 07’sinde kim bilir onlar kime mesaj atacaktılar?..
Newyork’tan veya Los Angeles’tan; veya Boston’dan veya Silikon Vadisi’nden...
Nereden izleyecektim acaba o muhtemel mesajlarını?..
Bulutların altından mı; üstünden mi?..
Ne fark eder ki?..
Nasılsa ve her halükarda içimden şu ses gelecekti:
-“Mutlu günler Türkiye... Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsam...”




Hıncal Uluç / Sabah
Bu cennet vatanı cehenneme çevirmek için elimizden geleni yaptığımız yetmiyor, tüm bu ortam içinde dahi yeşeren güzelliklere gözlerimizi yumup, hayatımızı da kabusa çeviriyoruz, elimize ne geçiyorsa.. Oysa Türkiye'mde ne güzellikler var.. İşte onlardan birini bu sabah masamda buldum. Nöbetçi dişçim Galip Gürel kardeşim New York'tan bir mail atmış.. Buyrun, okuyun..
***
Maalesef güzel şeyler duyamaz olduğumuz son günlerde, az önce bir Türk olarak Amerika'da yaşadığım gururu sizlerle paylaşmak istedim. Dün akşam New York Üniversitesi tarafından, yılın dünyadaki en iyi estetik diş hekimine verilen, 'The Smigel Award" ödülüne layık görüldüm ve bu ödülü bir Türk olarak almanın gururunu yaşıyorum.
Ödül töreninde yaptığım konuşmamda da vurguladığım gibi; dünyanın son yıllarda geçtiği kaotik süreçte, bu ortamın düzelmesi için sevgiye ve eğitime her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Dünyadaki tüm bireyler yaptıkları işin en iyisini yapmaya çabalamalı ve bunu evrenselleştirmeli... Ben de bu konuda çok sevdiğim ülkem Türkiye adına kendi konum olan diş hekimliğinde böylesi bir misyonu gerçekleştirdiğime inanıyorum...
En azından yaptığımız işi dünya standartlarında kabul görecek seviyelere çıkarmayı ve bu sayede ülkem Türkiye'nin adını dünyaya duyurmayı başarabiliyoruz, ne mutlu bizlere.
Senin de bu habere sevineceğini bildiğim için haberi sana bizzat vermek istedim.
Televizyonlarda ve gazetelerde felaket haberlerinden geçilmediği bu günlerde, bir nefes ve umut olarak insanların güzel şeyler duymaya ihtiyacı var. Umarım ben de bir nefes olabilirim...
Sevgiler.