Prof. Dr. Celal ARTUNÇ, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı
Günümüz koşullarında diş hekimliği eğitimi, hızla gelişen ve değişen teknoloji ile birlikte yüksek hız ve hareketlilik kazanmıştır. Eğitim yaklaşımında ve uygulamada yeniliklerin de işlerliğe girmesi ile eğitimimizi yeniden gözden geçirmemizin önemi ortaya çıkmıştır. Süreç, eğitimin dinamik ve değişen teknolojiler ile paralel seyretmesini gerektirmektedir. Bu anlamda, Avrupa ile benzer şekilde Bologna süreci ve Erasmus programı çerçevesinde öğrenci ve öğretim üyesi değişim programlarının da ivmelenmesi, eğitim sistemimizin uluslararası boyutta benzer paylaşımları gerçekleştirebilecek hareketlilikte olmasını da beraberinde getirmiştir.
Eğitim programlarımız bu değişime hızla ayak uydurmuş olsa da, kısıtlanarak sosyal alanlarda da öğrencilerin aktif olmasını sağlayan yönü ile haftalık/yıllık eğitim programlarına tüm gelişmeleri sığdırmak mümkün olamamaktadır. İlki bu yıl gerçekleştirilecek olan diş hekimliğinde uzmanlık sınav sisteminin de yerleşmesi ile bu sürecin ek öğretim verilmesini zorunlu kıldığı da bir başka gerçektir. Bu bağlamda, yüksek standartlarda gerçekleştirdiğimiz diş hekimliği eğitimimizle kazandığımız temel beceri ve bilgilerimizi mezuniyet sonrası eğitim programları ile güçlendirmenin önemi açıktır.Bu eğitim desteğini gerçekleştirmenin bir yolu da, ülkemizden ve yurt dışından değerli meslektaşlarımızın, konferanslar ile birikimlerini bizlerle paylaşacakları kapsamlı bir sürekli mesleksel gelişim programı hazırlığı ile güncel diş hekimliğinde çok merak edilen dinamik konuları, alanlarında yetkin ve saygın isimlerden öğrenme olanağı sunmaktır.
Özellikle bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan ‘’diş hekimliğinde uzmanlık’’ sınavı ile yeniden gündeme gelen ve aslında uzun zamandır hepimizin yoğun bir çaba içinde değişime katkıda bulunduğu ‘’Diş hekimliği eğitimi nasıl olmalıdır?’’ sorusunun bir boyutu olarak, meslek sonrası eğitimin önemi bir kez daha karşımıza çıkmıştır. Eğitimin merkezi durumunda olan fakültelerimizin bu tür organizasyonlara imza atmasının; bilginin en doğru ve dolaysız olarak isteyen herkese ulaşmasının en etkili yolu olduğu inancındayız. Bu anlamda bizlere büyük ve önemli görevler düşmektedir. Teknoloji ve bilimin baş döndürücü bir hız ile paralel seyrettiği bir çağda yaşıyoruz. Diş hekimliği de bu arenada, teknoloji gerektiren bir dal olması nedeniyle yerini almıştır. Özellikle kök hücre, minimal invaziv ve estetik diş hekimliği üzerine çalışmaların yoğun bir şekilde yapıldığı günümüzde, bu alandaki yenilikleri izleme açısından destekleyici öğretim programlarına gereksinim vardır. Evrensel, ahlaki ve mesleki etiğe saygılı, sorumluluk sahibi, üstün nitelikli diş hekimleri yetiştirmeyi kendilerine misyon edinmiş olan fakültelerimize; bilginin hızla aktığı, ancak bir o kadar da bilgi kirliliğinin bulunduğu bir dünyada; doğru ve net bilgiye erişimi sağlamak gibi bir görev de düşmektedir.
Ulusal ve uluslararası başarıya imza atmış bilim insanlarına ulaşmak, onların deneyimlerinden yararlanmak bu amacımıza ulaşmanın en etkili yoludur. Düzenlenen bilimsel etkinliklerin niteliği ve niceliği ne kadar yüksek düzeyde olursa, doğru bilgiye ulaşmak ve paylaşmak da o kadar kolay olacaktır. Bu nedenle, bu tür bilimsel etkinliklerin sık aralıklarla ve modüller halinde planlanarak gerçekleştirilmesinin yararı büyüktür. Amaç, bu etkinlikleri farklı dental disiplinler için de gerçekleştirerek bilgilerimizi güncel tutmaktır.
Kaynak: Medimagazin |
