Yayın
Ürün Resmi
11500.00 TL
Bir yerli implant markamız daha oldu
1993′te üniversite eğitimi sırasında TÜBİTAK’tan burs alan diş hekimi Dr. Talat Buğur, 2011′de yine TÜBİTAK’tan sağladığı 300 bin TL’lik destek sayesinde implant fabrikasının temellerini attı. TÜBİTAK’LA tanışması, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrencilik döneminde oldu. Bir yıl süreyle bu kurumdan burs aldı. Aradan 18 yıl geçti ve TÜBİTAK’la yollan yeniden kesişti. Ancak bu kez diş hekimliğinden üreticiliğe geçiş döneminde…
23.10.2012
1993′te üniversite eğitimi sırasında TÜBİTAK’tan burs alan diş hekimi Dr. Talat Buğur, 2011′de yine TÜBİTAK’tan sağladığı 300 bin TL’lik destek sayesinde implant fabrikasının temellerini attı….

TÜBİTAK’LA tanışması, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrencilik döneminde oldu. Bir yıl süreyle bu kurumdan burs aldı. Aradan 18 yıl geçti ve TÜBİTAK’la yollan yeniden kesişti. Ancak bu kez diş hekimliğinden üreticiliğe geçiş döneminde…

Dr. Talat Buğur ile Kızıltoprak’taki muayenehanesinde bir araya geliyoruz. Heyecanla İstanbul Çekmeköy’e kurduğu implant diş fabrikasını anlatıyor. Hani çoğumuzun adını sıkça duyduğu protez dişlerin çeneye monte edilmesini sağlayan implantları…

YILDA 200 BİN İMPLANT

Buğur’un verdiği bilgiye göre, klasik protezlere göre pahalı olmasına rağmen hızla yayılan implant sistemi için Türkiye, her yıl resmi rakamlarla 100 milyon euro’luk ithalat yapıyor. Her yıl ülkemizde 200 bin adet implant takılıyor.

Tabii bunlar resmi rakamlar… Buna bavul ticareti yoluyla gelen implantlar da eklendiğinde tutarın oldukça yukarılara çıktığı öne sürülüyor.

İşte Dr. Talat Buğur’un çıkış noktası da bu oluyor. Buğur, “Neden implant için bu büyük meblağları yurtdışına ödeyelim diye düşündüm ve yatırıma karar verdim” diyor.

300 BİN TL HİBE

Yurtdışındaki eğitim dönemi dahil uzun yıllar implanta odaklanan Buğur, diş hekimliğinden yatırımcılığa geçiş hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Yurtdışında 30’u aşkın implant fabrikası gezdim. Ardından da ‘Bunu neden Türkiye’de üretmeyelim’ diye düşünüp 2011 yılı mayıs ayında yatırım yapmaya karar verdim. TÜBİTAK’ın bu konuda destek verdiğini biliyordum. Yapı Kredi kanalıyla Projes firmasıyla tanıştım. Destek için TÜBİTAK’a Projes’in desteğiyle başvurdum. Dört ay içinde TÜBİTAK’ın “1507 KO-Bl Ar-Ge Başlangıç Programı” kapsamında 300 bin TL destek alma hakkını kazandım. Destek kapsamına giren yatırımımın yüzde 75’i TÜBİTAK tarafından karşılanıyor.

AKKB KAYNAKLI KREDİDEN DE YARARLANDI

Talat Buğur’un finansman arayışı TÜBİTAK’la da sınırlı kalmıyor. Dr. Buğur, fabrika yatırımını sürdürdüğü dönemde başka kaynaklar bulmak için Yapı Kredi’yle tekrar bir araya geliyor. Dr. Buğur, bu sürece ilişkin şu bilgileri veriyor: “Toplam 2 milyon dolara mal olacak fabrikamın yatırımına başladığımız günlerde Yapı Kredi’yle yeniden bir araya geldik. Banka yetkilileri ‘Projeniz bizim açımızdan değerli’ dedi ve yurtdışında çok cazip şartlarda krediler olduğunu söyledi. Böy-lece Yapı Kredi’den Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (AKKB) kaynaklı ve Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla 48 ay vadeli düşük faizli bir kredi aldık.”

Bu konuda kendisine öncülüğü Yapı Kredi’nin yaptığını ifade eden Dr. Talat Buğur, “Yapı Kredi sayesinde Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası kaynaklarından da çok uygun şartlarla 200 bin euro kredi kullanmış olduk. Aslında bu yatırımı yapabilecek sermayemiz vardı. Ama bulduğumuz kredi çok uygun koşullardaydı” diyor.

ÜRETİM YILIN 3′ÜNCÜ ÇEYREĞİNDE

Fabrika yatırımı için Yapı Kredi aracılığıyla kredilerini bulan Dr. Talat Buğur artık üretim için gün sayıyor. Fabrikanın son makinelerinin ithalatı ve montajıyla uğraştıklarını söyleyen Dr. Buğur, hedeflerinin ise yılın ikinci çeyreği sonunda (haziran sonu) deneme üretimine başlamak olduğunu belirtiyor.

Yılın üçüncü çeyreğinde ise satış sürecine girmeyi planladıklarını kaydeden Dr. Buğur, “İlk yıl kapasitenin 50 bin adet olmasını planlıyorum. Ama 2-3 yıl içinde bunun yüzde 100 artmasını hedefliyoruz” diyor.

İHRACAT TEMASLARI SÜRÜYOR

Sadece iç piyasaya değil ihracata da yönelmeyi düşünen Dr. Buğur, bu konuyla ilgili yurtdışında temaslarının devam ettiğini belirtiyor: “İmplant üretimine geçmemi bekleyen çok sayıda ülkede, birebir temasta olduğum çok sayıda firma var. İhracatta ağırlık Avrupa Birliği, Balkan ve Akdeniz ülkeleri olacak.”

Buğur’un verdiği bilgiye göre, halen Türkiye’de küçük bir üretici bulunmasına rağmen pazarın neredeyse yüzde 100’ü ithal implantlardan oluşuyor. Bu konuda 200’ün üzerinde ithalatçı firma var. Buğur, ithal implantın diş hekimlerine toplam maliyetinin 300, hastaya maliyetininse 800 euro’lar civarında olduğunu hatırlatıyor.

Çekmeköy’de kurulan fabrikanın yüzde 100 Türk sermayeli olduğunu vurgulayan Dr. Talat Buğur, amaçlarının ilk etapta 300 euro’luk maliyeti yarı yarıya düşürmek olduğunu söylüyor.

HEKİMLİĞE DEVAM EDECEK

Dr. Talat Buğur, fabrika faaliyete geçtikten sonra da diş hekimliğine devam edeceğini söylüyor. Ardından da implant alanında üreticiliğe geçmesinin nedenlerini şöyle anlatıyor: “Türkiye bana çok şey kattı. Bu ülke için ben de bir şeyler yapmak istedim. Ve bu yatırım kararını aldım. Bu fabrika sayesinde cari açığın azaltılmasına katkıda bulunacağımı ve ülkeme döviz kazandıracağımı düşünüyorum. Bu arada eğitim verme imkanına da kavuşacağım. Çok olmasa da istihdam da sağlayacağız. Kuracağım bu fabrikada genel müdür olmayı düşünmüyorum. CEO olarak görev alacağım. Çünkü Ar-Ge ve inovas-yon çalışmalarımı sürdürmek istiyorum. Ayrıca diş hekimliğini bırakmayı da düşünmüyorum. Ama üretmek de tedavi etmek kadar hoş bir duygu.”

Kaynak: myfikirler.com

TRT'nin konuyla ilgili haberi:
http://tvarsivi.com/player.php?i=2012100726808